İnsan Kendine Bile Pusu Kurar
Bir düşünceyi şu ya da bu nedenle seçeriz: Bir ideolojiyi, dini, inancı, dünya görüşünü, düşünceyi ve ondan sonra da onu genellikle hiç sorgulamadan yaşamımızın sonuna kadar sırtımızda, beynimizde taşırız ve böylece o kavramın ağırlığı altında eziliriz; farkında olmasak da. Bu çoğu zaman özgür irade ile seçtiğimiz bir şey değildir.
“Zihninin Efendisi olduğunda yaşamının da Efendisi olursun.” Robin Sharma: Ferrari’sini Satan Bilge, Pegasus Yayınları.
Oysa zaten zihnimizin efendisi olduğumuzu, her şeyi kendi özgür irademizle seçtiğimizi ve böylece düşüncelerimizi yönettiğimizi düşünürüz; bu aslında tamamen bir yanılsamadır.
Çoğu zaman özgür irade bizim yanılsamamızdır.
Ve yine de özgür olduğumuzu sanırız, ne büyük bir kandırmaca! İnsan denildiği gibi en çok kendisini kandırır ve en büyük kandırmacaları da kendisine karşı yapar. İnsan kendisine karşı bile pusu kurar.
Zihninin Efendisi olmadığını fark eden bir insan hayatında büyük bir adım atmış bir insandır, o artık sorgulama evresine geçecektir.
Çünkü bir gerçeğin farkına varmıştır, büyük bir gerçektir bu ve dolayısıyla onun sorgulaması kendisini, toplumu ve her şeyi alt üst etmesini, putlarını yıkmasını, düşüncelerini alt etmesini sağlayacaktır.
“Bilge hiç kimse tarafından küçük düşürülemez,
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine
o ruh yüceliğinin
farkındadır; kendi kendine kimsenin kendisine
değer biçemeyeceğini söyler ve ruhun sefaleti değil
derdi olarak nitelendirdiğim her şeyi yenmek
şöyle dursun, hissetmez bile.”
Seneca,
Biçilen Değerler
İnsan ancak başkalarının kendisine biçtiği değeri kabul ettiğinde boğulur ve böylece yaşamı anlamsız hale gelir.
İlk olarak yapmam gereken şey bana başkaları tarafından biçilen değeri reddetmektir. Kendi değerimi ancak ben biçebilirim ve bunu da çok büyük bir yanılsamayla değil, gerçekçi bir şekilde yapabilirim.
Ne kimseden üstünüm, ne de aşağıdayım; ama kimseye kendimin değerini biçmesine izin vermem. İşte burada kendi olma serüvenime de başlamış oluyorum.
Denildiği gibi, insanın en büyük düşmanı kendisidir ve en büyük zafer insanın kendisine karşı kazandığıdır. Dolayısıyla bunu yapabilen kişi bir kez değil, yaşadıkça tekrar tekrar yapmalıdır. Çünkü bir kez kazanılmış hiçbir zafer sonuca götürmez.
Erol Anar
“Gece Notları: Sen de kaçtığın bütün sürülerin yara izlerini taşıyorsun” başlıklı yazımdan bir bölüm. 30 Haziran 2025 tarihinde yayınlandı. Alinti
Alıntı: Seneca: Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine, Türkiye İş Bankası Yayınları, Çeviri: Cengiz Çevik, 2019 İstanbul, sayfa 11.
Üst görsel: Julia M Cameron, Pexel. Alt görsel: Katie Doane, Pexel.

Share this content:



Yorum gönder